Öğrencilik Hayatında Yurt Dışı Deneyiminin Yolları
Öğrencilik hayatında hepimiz yurt dışını deneyimlemek istemişizdir. Gerek farklı coğrafyaları tanımak, gerek farklı kültürleri keşfetmek gerekse yabancı dilimizi geliştirmek amacıyla gerçekleştirmek istediğimiz bu seyahatlerle ilgili tonlarca hayal kurmuşuzdur. Elbette bir de gelecekte atılacağımız iş hayatında bizlere çok faydası olacağını düşündüğümüz için yapmak istemişizdir bunu. Peki bu hayalleri nasıl gerçekleştirebileceğinizi anlatacağımız bir yazımız var desek? Bu yazımızda öğrencilik hayatında yurt dışı deneyimi yaşamanın çeşitli yollarından bahsedeceğiz.
Öğrencilik hayatında yurt dışı deneyimlemek için bir çok uluslararası program ve proje mevcut. Yazımızda bu projelere ve programlara göz atacak, gerekliliklerini, kolaylıklarını ve faydalarını inceleyeceğiz. Keyifli okumalar...
Bir öğrencinin yurt dışına çıkış konusunda en çok tercih ettiği, tabiri caizse en popüler programlardan ikisiyle başlayalım; Erasmus ve Erasmus+. Öncelikle ikisi arasındaki farkı kısaca açıklamak gerekirse; Erasmus programından sadece yüksek öğrenim öğrencileri faydalanabilirken, Erasmus+ çok daha geniş kapsamlı ve neredeyse her öğrenim ve öğretim seviyesinden kişilere hitap eden bir program olarak karşımıza çıkıyor. Peki nedir bu programlar?
Bünyesinde AB Üyesi olan 27 ülke, AB üyesi olmayan Türkiye, Norveç, İsviçre, İzlanda, Makedonya, Lihtenştayn ve program dahilinde üçüncü ülke olarak bilinen Rusya, Bosna Hersek, Ukrayna, Sırbistan, Arnavutluk gibi ülkeleri barından Erasmus ve Erasmus+ programları Avrupa Birliği’nin sağladığı destek doğrultusunda eğitim, gençlik ve spor alanlarında geçerli olan hibe amaçlı oluşturulan programlardır. Bu programlara başvururken hiçbir ödeme yapmanız gerekmez ve kabul edilmeniz durumunda eğitim hayatınızın bir dönemini ya da bir yılını program kapsamındaki ülkelerden birinde geçirebilirsiniz. Hem yurt dışında yaşamayı deneyimlemek hem de öğrenim hayatını kesintiye uğratmadan bunu yapmak istiyorsanız Erasmus ve Erasmus+ büyük bir avantaj olarak karşınıza çıkıyor.
En basit tabirle Work And Travel programı, Amerika Birleşik Devletleri'nde hem gezip hem de çeşitli işlerde çalışarak gelir elde edebileceğiniz 3-4 ay süren bir yurt dışı programıdır. Üniversite öğrencileri bu programı genellikle yaz tatillerini Amerika Birleşik Devletleri gibi bir yerde gerçekleştirmek istemeleri sebebiyle tercih etmektedir. Programa dahil olabilmek için hali hazırda örgün bir üniversite programına devam etme şartı bulunmaktadır. 18-29 yaş arası üniversite öğrencisi olan kişiler bu programa başvurabilir. Ancak programa başvurmak için kendi içerisinde birkaç şartı daha bulunmaktadır. Peki nedir bunlar? Dilerseniz bunları açıklayarak devam edelim.
Öncelikle not ortalamanız dörtlük sistemde 2.00’ın altında, eğer öğrenim gördüğünüz üniversitede ortalamalar yüzlük sistem üzerinden hesaplanıyorsa 60.00’ın altında olmamalı. Bunun dışında bir de İngilizce konusu var tabii ki. Bu program da sizden orta seviye (Intermediate) bir İngilizce yetkinliği talep etmekte.
AIESEC, İkinci Dünya Savaşı sonrası, Dünyada tahsis edilmeye sağlanan barış ortamına katkı sağlamak gibi bir amaçla kurulmuş bir örgüt olarak kurulmuştur. AIESEC’in sağladığı program sayesinde yurt dışında gönüllü olarak çalışmalarınızı yapabilirsiniz. Çeşitli staj imkanları da sağlayan AIESEC yaklaşık 7 yıldır 130 civarı ülkede faal olarak çalışmalar yapmakta ve hem kültür değişimi hem uluslararası deneyim hem de gönüllülük bilincinin kazanılması gibi hususlarda oldukça önemli katkılar sağlamaktadır.
Bu programın çeşitli uzun dönem staj imkanları sağladığından bahsetmiştik. AIESEC Staj Programları temelde; Global Volunteer, Global Teacher, Global Talent ve Global Host programları olarak dört gruba ayrılmakta. Tüm bunları göz önünde bulundurursak AIESEC hem sosyal sorumluluk ve gönüllüğü esas alıyor hem de program dahilindeki kişilere yukarıda bahsettiğimiz alanlarda staj imkanları sunuyor.
2 ila 12 ay arası süren ve Avrupa’da bir ülkede yürütülen projelere gönüllülük esaslı destek verme amacı taşıyan bir program olan Avrupa Gönüllü Hizmeti ya da İngilizce adıyla European Volunteer Service, 18-30 yaş arası her bireye başvuru yapma ve programa katılabilme olanağı sunuyor.
Bu programın avantajlarından biri de elbette başvurunun tamamen ücretsiz olarak gerçekleşmesi. İnternet üzerinden online olarak gerçekleştirebileceğiniz başvuruda sizden herhangi bir ücret talep edilmez.
Başvuru Süreci
Gelelim bu programın en önemli ve güzel özelliklerine. Öncelikle bu programda sizden yaş kriteri dışında hiçbir kriteri karşılamanız beklenmemekte. Diğer bir çok programda gerek şart olarak aranan İngilizce şartı bu programda aranmıyor. CV’nizi hazırlıyor, başvuracağınız ülke ve çalışacağınız proje ile alakalı bir niyet mektubu hazırlayıp gönderiyorsunuz. Bu süreç sonrasında yetkililerle görüşeceğiniz bir online toplantı organize ediliyor, her şey uygun bulunursa programa dahil oluyor ve Avrupa’da herhangi bir ülkede belirlenen bir projede gönüllü olarak çalışma imkanı elde etmiş oluyorsunuz. Program kapsamında konaklama, yol masrafı ve bir miktar cep harçlığı size hibe olarak veriliyor. Bununla birlikte vize işlemlerinin de onlar tarafından karşılanması, AGH’nin ekonomik açıdan oldukça gerçekleştirilebilir bir program olma özelliği taşımasındaki en önemli sebeplerden biri.
Workaway şimdiye kadar anlattığımız programlardan biraz daha farklı bir yapıya sahip. Öncelikle bunun bir program ya da proje değil bir platform olduğunu belirtmek gerekir. Şöyle ki; Workaway sitesine belirli bir yıllık ücret karşılığında üye olup profilinizi oluşturduktan sonra, sitedeki hostlar tarafından size verilen çeşitli işlerde gönüllü olarak çalışıp yaşamak için belirli ihtiyaçlarınızı (konaklama, beslenme vb.) karşılayabiliyorsunuz. Tabii ki bu işin size kim tarafından verildiğini görebiliyorsunuz zira öncesinde bu kişi sizin profilinize ulaşıyor ve sizinle tanışıyor. Tekrar site tarafından ya da host tarafından size belirli bir ücret ödenmek zorunda olunmadığını belirtelim. Ancak sadece birkaç saatlik işlerde çalışarak belirli masraflarınızı çıkarmak Avrupa yahut başka ülkelerde sizlere oldukça avantaj sağlayacaktır.
Au-Pair, yurt dışındaki ailelerin çocuklarına bakarak yeme-içme, konaklama gibi masraflarınızı karşılamanızı sağlayacak bir platformdur. Aynı zamanda bu platformu kullanarak dilinizi geliştirebilir ve zaman zaman yaptığınız bu işten harçlık da kazanabilirsiniz. Sisteme girerken Au-Pair’ın çeşitli danışmanlarına danışmanlık ücreti adı altında bir ücret ödüyorsunuz. Sonrasında ise gerekli prosedürleri ve iş bulma süreçlerini sizin adınıza onlar yönetiyor.
Au-Pair platformunun en güzel özelliklerinden biri, sizi işe alan ailenin vize ve uçak bileti gibi önemli harcama kalemlerini karşılaması. Bu sayede hem uçak bileti parası ve vize ücreti ödemiyor, hem konaklama ve yeme içme gibi masraflarınızı minimuma indiriyor hem de harçlık kazanarak güzel bir yurt dışı deneyimi gerçekleştirebiliyorsunuz.
Bu yazımızda öğrencilik hayatında yurt dışını deneyimlemenin bir çok yolundan bahsettik. Programları tanıdık, avantajlarını ve dezavantajlarını inceledik. Diyelim ki bu programlardan biri ile yurt dışına gittiniz ve nakit transferi ihtiyacıyla karşı karşıya kaldınız. Bu noktada devreye UPTION giriyor. UPTION mobil uygulaması ile 7/24 ve 176 ülkeye anında para transferi gerçekleştirebiliyorsunuz. Hatta eğer SEPA bölgesindeki bir Avrupa ülkesindeyseniz, SEPA Transfer özelliği sayesinde işlemlerinizi masrafsız olarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu hem gönderen hem de alıcı taraf için oldukça önemli ve değerli bir özellik olarak ön plana çıkmakta. Yurt dışı deneyimleme süreçlerinizde ihtiyacınızın olduğu her anda UPTION uygulamasında bulunan Mesajla Para İste fonksiyonunu kullanarak talepte bulunabilir, size gönderilen parayı anında hesabınıza alabilirsiniz. Sizler de bu deneyimden faydalanmak istiyorsanız UPTION uygulamasını aşağıdaki butona tıklayarak indirebilirsiniz.